dunyadan
Aktif Üye
‘İngiltere, Türkiye’nin insansız hava araçlarıyla ilgileniyor’
Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafınca “Ticaret Ahlakı ve Üreten Türkiye” ve “Dijitalleşme” ana temalarıyla gerçekleştirilen 4. Uluslararası KOBİ Şurası, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi’nde başladı.
Hibrit olarak gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan Kacır, dijital teknolojilerin bireysel hayatı, firmaları, sektörlerin iş yapış yöntemlerini radikal bir biçimde değiştirdiğini kaydederek, bu değişimlerin genelde gençlerin arasında bulunduğu kesimlerce gerçekleştirildiğini söylemiş oldu.
Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfusa değinen Kacır, “Bu gençleri bugünün ve yarının ihtiyaç duyduğu dijital yetkinliklerle donatabilirsek önümüz ve geleceğimizin oldukça aydınlık olacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.
Kacır, Türkiye’nin son 18-19 yıllık dönemdeki büyüme ortalamasının yüzde 5’in üzerinde olduğunu belirterek, bu oranın Avrupa’da fazlaca daha düşük kaldığını bildirdi.
Son 20 yılda adeta sıfırdan bir inovasyon, yenilik ve Ar-Ge sistemini inşa ettiklerini dile getiren Kacır, sözlerini şu biçimde sürdürdü:
“20 yıl öncesi teknoparkların sayısı bir elin parmağını geçmiyordu. Bugün 80’den çok teknoparktan bahsediyoruz. Bu teknoparklarda Ar-Ge faaliyeti yürüten yaklaşık 7 bin Ar-Ge ve inovasyon şirketi var. Şirketler bugüne kadar 40 binden çok Ar-Ge projesini tamamladılar. Şu anda 10 binden çok Ar-Ge projesini sürdürüyorlar. Teknoparklar haricinde kendi bünyelerinde Ar-Ge, inovasyon ve tasarım faaliyeti yürüten 1.600’den çok Ar-Ge ve tasarım merkezimiz var. Türkiye bugün adeta bir Ar-Ge ordusu kurmuş durumda. 200 bine yakın insan Türkiye’de araştırma ve geliştirme faaliyeti yürütüyor.”
– “Yazılımcı sayımızı artırmalıyız”
Mehmet Fatih Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında yapılanlardan ve sağlanan ilerlemelerden bahsederek, savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70’lere yükselttiklerini anlattı.
Şu anda 170-200 bin civarında yazılımcıya sahip olduklarını aktaran Kacır, ilerleyen dönemde bu alanda hem nitelik aynı zamanda nicelik olarak ilerleme sağlamayı hedeflediklerini, adeta bir seferberlikle yazılım geliştirme kapasitesini ve yazılımcı sayısını artırmaya dönük çaba göstermeleri gerektiğini bildirdi.
Kacır, 2023’te 10 Türk girişiminin 1 milyar dolar değerini aşmasını hedeflediklerini, şimdiden bu rakamın 5’e çıktığını belirterek, bu şirketlerin arkasından gelen girişimlerin de bulunduğunu aktardı.
Türkiye’nin unicornları içinde yer alan 5 şirketin Trendyol, Getir, Peak Games, Hepsiburada ve Dream Games olduğunu aktaran Kacır, Trendyol’un değerinin 10 milyar doları aştığını ifade etti.
– “Onlarca ülke İHA almak için sıraya girdi”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden birisi olduğunu belirterek, havacılıkta oldukca daha tecrübeli ülkelerin önüne geçmeyi başardıklarını anlattı.
Ukrayna ve Polonya gibi havacılıkta oldukca tecrübeli ülkelere İHA ihraç ettiklerini dile getiren Kacır, “Şimdi biliyorsunuz İngiltere, Türkiye’nin insansız hava araçlarıyla ilgileniyor. Onlarca ülke Türkiye’nin insansız hava aracını elde edebilmek için sıraya girdi.” şeklinde konuştu.
Kacır, gelecek 10 yılda elektrikli araçların insanların yaşamına fazlaca daha fazla gireceğini, çevreye duyarlı teknolojilere oldukça daha fazla yatırım yapılacağını kaydederek, sürücüsüz araçların ve birbirleri ile haberleşen otomobillerin tüketicilerin yaşamına gireceğini bildirdi.
Mobiliteyi, yapay zekayı, 5G’yi ve sanayinin dijital dönüşümünü oldukça önemsediklerini ve bu alanlara özel önem gösterdiklerini kaydeden Kacır, geçen yıl salgının başında şirketleri bir araya getirerek ve 100 kişilik bir teknoloji takımı kurarak 2 hafta gibi bir zamanda yoğun bakım cihazlarını ürettiklerini anlattı.
Kacır, “1 tane dahi yoğun bakım cihazı olmayan ülkelere bu cihazlar Cumhurbaşkanımız tarafınca hediye edildi. Mütevazı diyebileceğimiz küçük ölçekli bu projeyle, start-up ile 250 milyon dolarlık ekonomik bir ölçek elde edildi. İş birliğiyle hareket etiğimizde hepimizin kazandığını görmüş olduk.” diye konuştu.
– “Türkiye’de 5G’ye en az 5 milyar dolar yatırım yapılacak”
Mehmet Fatih Kacır, Türkiye genelinde 55 ile de 66 Dene Yap teknoloji atölyesi kurduklarının bilgisini vererek, özel yetenekli öğrencileri bu merkezlerde topladıklarını, 5 yıl daha sonra 50 bin özel yetenekli öğrencinin bu atölyelerden mezun edeceklerini, onların içinden Türkiye’nin en başarılı mühendislerinin çıkacağını söylemiş oldu.
Haberleşme teknolojilerini ve 5G’yi fazlaca önemsediklerini, Türkiye tarihinin en büyük desteğini yerli ve milli 5G projesine sunduklarını dile getiren Kacır, “Türkiye’de 5G’ye en az 5 milyar dolar yatırım yapılacak.” ifadesini kullandı.
Kacır, küresel şirketlerin Türkiye’de bu alanlarda yatırım yapmalarını fazlaca istediklerini belirterek, bu alanlarda verilen desteklerden bahsetti.
– Dijitalleşme alanında KOBİ’lere 3 yılda 350 milyon liralık destek
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) Başkanı Hasan Basri Kurt ise salgın sürecinde tüm programları dijitale taşıdıklarını, sadece e-Devlet şifresiyle kişinin tüm başvurularını tamamlayabildiklerini, hiç evrak istemediklerini söylemiş oldu.
Salgın döneminde faaliyetlerine hiç tökezlemeden devam ettiklerini dile getiren Kurt, “Son 3 yılda yaklaşık 1.000 KOBİ bize dijitalleşme noktasında bize başvurdu. Bunun içerisinde siber güvenlik var, nesnelerin interneti yapısının oluşturulması var. Bunlarla ilgili öncü olmak ve onları bu konuda teşvik etmek adına yaklaşık 350 milyon liralık sadece bu alanda son 3 yılda destek verdik.” diye konuştu.
KOSGEB tarafınca KOBİ’lere sağlanan desteklerden bahseden Kurt, “KOSGEB olarak bundan daha sonraki süreçte de STK’larımız, oda ve borsalarımız ile daha fazla iş birliği yaparak KOBİ’lerimizin ihtiyaçlarını belirlemede ve onlara yön verme noktasında faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.” açıklamasında bulundu.
– Ahlaklı üretim ve ticaret vurgusu
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay da ahlaklı üretimin ve ticaretin öneminden bahsederek, “Ahlak şemsiyesini piramidin en tepesine koyup bunu hiç bir zaman unutmamalıyız. Ahlaklı bir üretim, tüketim, hayat idame edemezsek bu dünyamızın da ahiretimizin de sıkıntılı olacağını düşünüyorum.” dedi.
Rekabetin kapitalizmin bir kavramı olduğunu dile getiren Kuralay, “Orada kim önce koşuyorsa, kim daha oldukça koşuyorsa o kazanıyor. Aslında bizim kültürümüzde rekabet kavramı yok. Biz hep birlikte koşacağız, hepimiz kazanacağız. Helal kavramı üretimde ve ticarette oldukca önemli. Ticareti düzeltirsek yaşamımızı düzeltiriz.” ifadelerini kullandı.
– “Küresel tedarik zincirinde Türkiye için fırsat penceresi açıldı”
Bu yıl şuranın ana temasının “Ticaret Ahlakı ve Üreten Türkiye” ve “Dijitalleşme” olarak belirlendiğini anımsatan Doğan, “Bu temaları belirlerken günümüz şartlarını dikkate alarak ülkemizi geleceğe nasıl taşıyabileceğimizi düşündük. KOBİ’lerin ülkemiz ekonomisi için önemini bilmekteyiz. Bu öneme istinaden KOBİ’lerimizin geleceğe sağlıklı ve üretken bir biçimde hazırlanmasına katkı sunmak temel düşüncemiz oldu.” diye konuştu.
Doğan, Türkiye’nin önce bölgesel ve giderek küresel güç olma yolculuğunda kuvvetli bir ekonominin oldukca önemli olduğunu kaydederek, sözlerini şu biçimde sürdürdü:
“kuvvetli bir ekonomi ise KOBİ’lerimizin kuvvetli ve üretken bir yapıya kavuşmasıyla mümkün olacaktır. Ülkemizin ekonomik anlamda büyük bir potansiyeli bulunmaktadır. Salgın şartlarına rağmen gerçekleştirilen büyüme rakamları ve ihracat rekorları işletmelerimizin direncini ve gücünü ortaya koyan örneklerdir. Salgın ötürüsıyla değişen küresel tedarik zinciri ana hatları ülkemiz lehine bir fırsat penceresi açmıştır. Bu fırsatı iyi değerlendirmek ve dünyada rekabetçi yer edinmek için hazırlıklı olmalıyız.”
Doğan, üretime odaklanırken bugünün rekabet şartlarını gözden kaçırmamak gerektiğini belirterek, KOBİ’lerin yeni dünyayı algılaması ve geleceğe bugünden hazır olması gerektiğini vurguladı.
Yaşar Doğan, “Bunun yolu ise geleceğin trendlerini bugünden yakalamak ve gerekli hazırlığı zamanında yapmaktır. Hedefimiz; dijitalleşen dünyada değerlerini unutmadan üreten KOBİ’lerin oluşması için farkındalık oluşturmaktır. Amacımız; bir daha büyük ve kuvvetli Türkiye’nin oluşumuna katkı sunmaktır.” ifadelerini kullandı.
– Hisarcıklıoğlu’ndan “işlerin mutlaka dijitale taşınması” çağrısı
Öte yandan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu programa video mesajı gönderdi. Hisarcıklıoğlu, video mesajında yaptığı açıklamada, özellikle KOBİ’lerin işlerini mutlaka dijital ortama taşıması gerektiğini bildirdi.
Türkiye’de e-ticaret hacminin ilk 6 ayda geçen yılın aynı dönemine nazaran yüzde 75 arttığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Geçen yılın ilk yarısında e-ticaretin genel ticaret arasındaki oranı yüzde 8’di. Şimdilerdeyse bu oran yüzde 14’e ulaştı. Kovid-19 daha sonrasında bu alana yönelim, hız kesmeden devam edecek. Dünyaya baktığımızda da, hızla büyüyen şirketlerin tamamının, e-ticaret yolunu seçtiğini görüyoruz. Bu niçinle ürün ve hizmetlerini artık dijital ortama taşımak zorundayız. Giderek artan dijitalleşme ihtiyacı en çok KOBİ’leri etkiliyor. Dijital dönüşümünü gerçekleştiremeyen KOBİ’ler ticari hayatlarına devam etmekte zorlanıyor. İşte TOBB olarak buradan hareketle, Akıllı KOBİ Platformu’nu hayata geçiriyoruz.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafınca “Ticaret Ahlakı ve Üreten Türkiye” ve “Dijitalleşme” ana temalarıyla gerçekleştirilen 4. Uluslararası KOBİ Şurası, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi’nde başladı.
Hibrit olarak gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan Kacır, dijital teknolojilerin bireysel hayatı, firmaları, sektörlerin iş yapış yöntemlerini radikal bir biçimde değiştirdiğini kaydederek, bu değişimlerin genelde gençlerin arasında bulunduğu kesimlerce gerçekleştirildiğini söylemiş oldu.
Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfusa değinen Kacır, “Bu gençleri bugünün ve yarının ihtiyaç duyduğu dijital yetkinliklerle donatabilirsek önümüz ve geleceğimizin oldukça aydınlık olacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.
Kacır, Türkiye’nin son 18-19 yıllık dönemdeki büyüme ortalamasının yüzde 5’in üzerinde olduğunu belirterek, bu oranın Avrupa’da fazlaca daha düşük kaldığını bildirdi.
Son 20 yılda adeta sıfırdan bir inovasyon, yenilik ve Ar-Ge sistemini inşa ettiklerini dile getiren Kacır, sözlerini şu biçimde sürdürdü:
“20 yıl öncesi teknoparkların sayısı bir elin parmağını geçmiyordu. Bugün 80’den çok teknoparktan bahsediyoruz. Bu teknoparklarda Ar-Ge faaliyeti yürüten yaklaşık 7 bin Ar-Ge ve inovasyon şirketi var. Şirketler bugüne kadar 40 binden çok Ar-Ge projesini tamamladılar. Şu anda 10 binden çok Ar-Ge projesini sürdürüyorlar. Teknoparklar haricinde kendi bünyelerinde Ar-Ge, inovasyon ve tasarım faaliyeti yürüten 1.600’den çok Ar-Ge ve tasarım merkezimiz var. Türkiye bugün adeta bir Ar-Ge ordusu kurmuş durumda. 200 bine yakın insan Türkiye’de araştırma ve geliştirme faaliyeti yürütüyor.”
– “Yazılımcı sayımızı artırmalıyız”
Mehmet Fatih Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında yapılanlardan ve sağlanan ilerlemelerden bahsederek, savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70’lere yükselttiklerini anlattı.
Şu anda 170-200 bin civarında yazılımcıya sahip olduklarını aktaran Kacır, ilerleyen dönemde bu alanda hem nitelik aynı zamanda nicelik olarak ilerleme sağlamayı hedeflediklerini, adeta bir seferberlikle yazılım geliştirme kapasitesini ve yazılımcı sayısını artırmaya dönük çaba göstermeleri gerektiğini bildirdi.
Kacır, 2023’te 10 Türk girişiminin 1 milyar dolar değerini aşmasını hedeflediklerini, şimdiden bu rakamın 5’e çıktığını belirterek, bu şirketlerin arkasından gelen girişimlerin de bulunduğunu aktardı.
Türkiye’nin unicornları içinde yer alan 5 şirketin Trendyol, Getir, Peak Games, Hepsiburada ve Dream Games olduğunu aktaran Kacır, Trendyol’un değerinin 10 milyar doları aştığını ifade etti.
– “Onlarca ülke İHA almak için sıraya girdi”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden birisi olduğunu belirterek, havacılıkta oldukca daha tecrübeli ülkelerin önüne geçmeyi başardıklarını anlattı.
Ukrayna ve Polonya gibi havacılıkta oldukca tecrübeli ülkelere İHA ihraç ettiklerini dile getiren Kacır, “Şimdi biliyorsunuz İngiltere, Türkiye’nin insansız hava araçlarıyla ilgileniyor. Onlarca ülke Türkiye’nin insansız hava aracını elde edebilmek için sıraya girdi.” şeklinde konuştu.
Kacır, gelecek 10 yılda elektrikli araçların insanların yaşamına fazlaca daha fazla gireceğini, çevreye duyarlı teknolojilere oldukça daha fazla yatırım yapılacağını kaydederek, sürücüsüz araçların ve birbirleri ile haberleşen otomobillerin tüketicilerin yaşamına gireceğini bildirdi.
Mobiliteyi, yapay zekayı, 5G’yi ve sanayinin dijital dönüşümünü oldukça önemsediklerini ve bu alanlara özel önem gösterdiklerini kaydeden Kacır, geçen yıl salgının başında şirketleri bir araya getirerek ve 100 kişilik bir teknoloji takımı kurarak 2 hafta gibi bir zamanda yoğun bakım cihazlarını ürettiklerini anlattı.
Kacır, “1 tane dahi yoğun bakım cihazı olmayan ülkelere bu cihazlar Cumhurbaşkanımız tarafınca hediye edildi. Mütevazı diyebileceğimiz küçük ölçekli bu projeyle, start-up ile 250 milyon dolarlık ekonomik bir ölçek elde edildi. İş birliğiyle hareket etiğimizde hepimizin kazandığını görmüş olduk.” diye konuştu.
– “Türkiye’de 5G’ye en az 5 milyar dolar yatırım yapılacak”
Mehmet Fatih Kacır, Türkiye genelinde 55 ile de 66 Dene Yap teknoloji atölyesi kurduklarının bilgisini vererek, özel yetenekli öğrencileri bu merkezlerde topladıklarını, 5 yıl daha sonra 50 bin özel yetenekli öğrencinin bu atölyelerden mezun edeceklerini, onların içinden Türkiye’nin en başarılı mühendislerinin çıkacağını söylemiş oldu.
Haberleşme teknolojilerini ve 5G’yi fazlaca önemsediklerini, Türkiye tarihinin en büyük desteğini yerli ve milli 5G projesine sunduklarını dile getiren Kacır, “Türkiye’de 5G’ye en az 5 milyar dolar yatırım yapılacak.” ifadesini kullandı.
Kacır, küresel şirketlerin Türkiye’de bu alanlarda yatırım yapmalarını fazlaca istediklerini belirterek, bu alanlarda verilen desteklerden bahsetti.
– Dijitalleşme alanında KOBİ’lere 3 yılda 350 milyon liralık destek
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) Başkanı Hasan Basri Kurt ise salgın sürecinde tüm programları dijitale taşıdıklarını, sadece e-Devlet şifresiyle kişinin tüm başvurularını tamamlayabildiklerini, hiç evrak istemediklerini söylemiş oldu.
Salgın döneminde faaliyetlerine hiç tökezlemeden devam ettiklerini dile getiren Kurt, “Son 3 yılda yaklaşık 1.000 KOBİ bize dijitalleşme noktasında bize başvurdu. Bunun içerisinde siber güvenlik var, nesnelerin interneti yapısının oluşturulması var. Bunlarla ilgili öncü olmak ve onları bu konuda teşvik etmek adına yaklaşık 350 milyon liralık sadece bu alanda son 3 yılda destek verdik.” diye konuştu.
KOSGEB tarafınca KOBİ’lere sağlanan desteklerden bahseden Kurt, “KOSGEB olarak bundan daha sonraki süreçte de STK’larımız, oda ve borsalarımız ile daha fazla iş birliği yaparak KOBİ’lerimizin ihtiyaçlarını belirlemede ve onlara yön verme noktasında faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.” açıklamasında bulundu.
– Ahlaklı üretim ve ticaret vurgusu
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay da ahlaklı üretimin ve ticaretin öneminden bahsederek, “Ahlak şemsiyesini piramidin en tepesine koyup bunu hiç bir zaman unutmamalıyız. Ahlaklı bir üretim, tüketim, hayat idame edemezsek bu dünyamızın da ahiretimizin de sıkıntılı olacağını düşünüyorum.” dedi.
Rekabetin kapitalizmin bir kavramı olduğunu dile getiren Kuralay, “Orada kim önce koşuyorsa, kim daha oldukça koşuyorsa o kazanıyor. Aslında bizim kültürümüzde rekabet kavramı yok. Biz hep birlikte koşacağız, hepimiz kazanacağız. Helal kavramı üretimde ve ticarette oldukca önemli. Ticareti düzeltirsek yaşamımızı düzeltiriz.” ifadelerini kullandı.
– “Küresel tedarik zincirinde Türkiye için fırsat penceresi açıldı”
Bu yıl şuranın ana temasının “Ticaret Ahlakı ve Üreten Türkiye” ve “Dijitalleşme” olarak belirlendiğini anımsatan Doğan, “Bu temaları belirlerken günümüz şartlarını dikkate alarak ülkemizi geleceğe nasıl taşıyabileceğimizi düşündük. KOBİ’lerin ülkemiz ekonomisi için önemini bilmekteyiz. Bu öneme istinaden KOBİ’lerimizin geleceğe sağlıklı ve üretken bir biçimde hazırlanmasına katkı sunmak temel düşüncemiz oldu.” diye konuştu.
Doğan, Türkiye’nin önce bölgesel ve giderek küresel güç olma yolculuğunda kuvvetli bir ekonominin oldukca önemli olduğunu kaydederek, sözlerini şu biçimde sürdürdü:
“kuvvetli bir ekonomi ise KOBİ’lerimizin kuvvetli ve üretken bir yapıya kavuşmasıyla mümkün olacaktır. Ülkemizin ekonomik anlamda büyük bir potansiyeli bulunmaktadır. Salgın şartlarına rağmen gerçekleştirilen büyüme rakamları ve ihracat rekorları işletmelerimizin direncini ve gücünü ortaya koyan örneklerdir. Salgın ötürüsıyla değişen küresel tedarik zinciri ana hatları ülkemiz lehine bir fırsat penceresi açmıştır. Bu fırsatı iyi değerlendirmek ve dünyada rekabetçi yer edinmek için hazırlıklı olmalıyız.”
Doğan, üretime odaklanırken bugünün rekabet şartlarını gözden kaçırmamak gerektiğini belirterek, KOBİ’lerin yeni dünyayı algılaması ve geleceğe bugünden hazır olması gerektiğini vurguladı.
Yaşar Doğan, “Bunun yolu ise geleceğin trendlerini bugünden yakalamak ve gerekli hazırlığı zamanında yapmaktır. Hedefimiz; dijitalleşen dünyada değerlerini unutmadan üreten KOBİ’lerin oluşması için farkındalık oluşturmaktır. Amacımız; bir daha büyük ve kuvvetli Türkiye’nin oluşumuna katkı sunmaktır.” ifadelerini kullandı.
– Hisarcıklıoğlu’ndan “işlerin mutlaka dijitale taşınması” çağrısı
Öte yandan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu programa video mesajı gönderdi. Hisarcıklıoğlu, video mesajında yaptığı açıklamada, özellikle KOBİ’lerin işlerini mutlaka dijital ortama taşıması gerektiğini bildirdi.
Türkiye’de e-ticaret hacminin ilk 6 ayda geçen yılın aynı dönemine nazaran yüzde 75 arttığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Geçen yılın ilk yarısında e-ticaretin genel ticaret arasındaki oranı yüzde 8’di. Şimdilerdeyse bu oran yüzde 14’e ulaştı. Kovid-19 daha sonrasında bu alana yönelim, hız kesmeden devam edecek. Dünyaya baktığımızda da, hızla büyüyen şirketlerin tamamının, e-ticaret yolunu seçtiğini görüyoruz. Bu niçinle ürün ve hizmetlerini artık dijital ortama taşımak zorundayız. Giderek artan dijitalleşme ihtiyacı en çok KOBİ’leri etkiliyor. Dijital dönüşümünü gerçekleştiremeyen KOBİ’ler ticari hayatlarına devam etmekte zorlanıyor. İşte TOBB olarak buradan hareketle, Akıllı KOBİ Platformu’nu hayata geçiriyoruz.”
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.