Kitap incelemesi: Graham Rayman ve Reuven Blau’dan “Rikers: Sözlü Tarih”

dunyadan

Aktif Üye
2002’den 2009’a kadar şehrin ıslah memuru olarak görev yapan Martin Horn’un sorunun bir kısmını ortaya koyduğu gibi: “Hiçbir belediye başkanı hapishanelerini yöneterek veya hapishanelerini yöneterek ulusal bir üne sahip olmadı.”

Akla gelen diğer kelime kısaca “tehlike” dir. Bir vasi, yazarlara, Rikers’ın etrafında yürürseniz nesnelerin keskinleştirildiğini duyabileceğinizi söyler. Hemen hemen her şey bir şafta dönüştürülebilir. Uyuşmazlık çözümleri her zaman sadece bir takma ad uzaklıktadır.

Albert Woodfox, Louisiana’daki Angola’da geçirdiği yıllarla ilgili sıra dışı anı kitabı Solitary’de, okulu bıraktığı anda kendini “herkesin bir seçeneği olduğu: tavşan ya da kurt” olduğu bir sokakta bulduğunu yazmıştı. Kurt olmayı seçtim.” Kurt olmayanlar, Rikers’a geldiklerinde hayatta kalabilmek için kurt olmayı öğrenirler.

Woodfox’un hücre hapsindeki deneyimleri burada da önemlidir. Kitap boyunca insancıl ve anlamlı yorumlar yapan avukat Ron Kuby, yazarlara şunları söylüyor: “Özgür dünyada, şişmanlayan gıcırdayan tekerlektir. Rikers gibi bir yerde gıcırdayan tekerlek kapatılır ve o kadar derin bir hücreye kapatılır ki kimse tekerleklerin gıcırtısını duyamaz.”

Kuby, Rikers’daki pek çok insanın orada olmaması gerektiğinin – uyuşturucu rehabilitasyon programlarında veya psikiyatri hastanelerinde olmaları gerektiğinin – farkında olanlardan biridir. Eski Komiser Joseph Ponte, Rikers’ın aslında Doğu Yakası’ndaki en büyük psikiyatri hastanesi olduğunu söylerdi. Bu şehrin vicdan azabı.

Seyahat yazarı Jan Morris, gittiği her yerde mahkeme duruşmalarına uğramayı bir alışkanlık haline getirdi. Bunu, “bir yerin sosyal, politik ve ahlaki durumu” hakkında bilgi edinmek için yaptığını yazdı.

Morris’in bürokratik zulme karşı özel bir nefreti vardı ve mahkemelere “yargıçlara, mahkeme katiplerine ve kayıtsız avukatlara kasıtlı olarak sert bir bakışla bakarken sanığa sempati dolu bir gülümseme vermenin katıksız zevki için” katıldı. Sözlü Tarih’te anlatılan insanlık dışı durum, hapishaneler için benzer bir şey yapmak istemenize neden olur.