Kitap eleştirisi: Juli Min'in “Şanghaylılar”ı

dunyadan

Aktif Üye
ŞANGAYALLILARTemmuz Min'den itibaren


Juli Min'in dikkat çekici ilk romanı Shanghailanders'ın 2040'tan 2014'e kadar tersten anlatıldığını ilk fark ettiğimde aklıma gelen asıl soru şuydu: Neden? Hikayeleri genellikle kronolojik sırayla anlatmamızın bir nedeni var, ancak ben de bir yazar olarak yazarların her zaman iki zaman çizelgesiyle oynadığını anlıyorum: bir hikayedeki olayların gerçek ilerleyişi ve bunları açığa çıkarma sırası. Min'in alışılmadık yapısının yararlarının, okuyucunun gerektirdiği artan entelektüel çabaya değip değmeyeceğini merak ettim.

“Şangaylılar” 2040 yılında zengin, yakışıklı bir emlak yatırımcısı olan Leo Yang'ın, karısı Eko ve en büyük iki kızı Yumi ve Yoko'yu havaalanında uğurladıktan sonra trene binmesiyle başlıyor. Min'in karakterleri vurgulamak için küçük insan ayrıntılarını ne kadar dikkatli kullandığını hemen fark ettim. Eko, telefonunun “boş olduğu ve her zaman ölümün eşiğinde olduğu” bilinen bir kadın. Yazar, Leo ve Eko'nun evliliğinin parametrelerini de aynı derecede akıllıca özetlemektedir. Bir tartışmanın ardından (kendisinin başlattığını itiraf ediyor) Leo şöyle düşünüyor: “Ama karısı işleri tırmandırdı. Onun hatası, sonra onun, sonra onun. Eski, sıkıcı bir hikaye.”

Yıllar 2014'e dönerken, her aile üyesinin karmaşık yaşamlarını keşfediyoruz. Hikaye, ailenin bakış açısından, onların yörüngesinde olan kişilerin bakış açısına doğru ilerliyor: bir tren kondüktörü, bir şoför, bir dadı, bir yolcu arkadaşı. Ancak Min, ne kadar kısa olursa olsun her anlatıcıyı canlı hayata getiriyor, tıpkı trendeki “ayrılma arzusu her zaman var olan” genç kadın gibi. Güzelliği kadar içsel ve olağanüstü bir şekilde onun içinde doğdu.” Bu sürekli değişen hikayeler, Yang ailesinin üyelerini, gözlerimizin önünde tam biçimini alana kadar farklı açılardan aydınlatıyor.

Roman her ne kadar hayali bir geleceği konu alsa da “Şangaylılar” bir bilim kurgu eseri değil. Şu anki gerçekliğimizle kitabın dünyası arasındaki farklar çok küçük. Aksine, tarihin zaman çizelgesi bizi şimdiki zamandan uzaklaştırmak ve salgın gibi olaylara dair perspektif vermek için var.