Sevgili okuyucular,
Bırakın okumaya zorlamayı, yazmayı bile yorucu nedenlerden ötürü, geçen ay bekleme odalarında çok zaman geçirdim. Bu odalardan birinde, beklemenin bir paradoksunu (öfkeyle) düşünmeye başladım: sefaletinizden kaçmak için kendinizi sarmanız gerekiyor başka bir şeyde, ama yine...